14 Temmuz 2009 Salı

Dünya Güzeli Fıstık Çamı

DÜNYA GÜZELİ FISTIK ÇAMI

Hayat hep olumsuzluklarla doludur diyenlere inanmayın…

Küçük Asuman’ın yaz tatili büyük bir deniz kazası ile başlar. Dedesinin Balıkesir Gömeç’teki evine gitmek üzere feribotla yola çıkan Asuman ve annesi yaşadıkları korku dolu anları, kendilerini kurtaran Rumen şilebinde çalışan Türk denizci Sefer’in yardımı ile atlatırlar. O andan itibaren hayatlarında beklemedikleri değişikler olmaya başlayacaktır.

Tesadüflerin insan hayatında oynadığı rolün hiç de az olmadığı anlatılır Asuman’ın hikayesinde. Dedesinin evinde yeni arkadaşlar ve şehir hayatına hiç benzemeyen bir çevre içerisinde o güne kadar tatmadığı mutluluklar onu beklemektedir.

“Hayata daima olumlu bakmak, hayatın olumsuzluklarını insandan uzak tutar” felsefesiyle yazılmış bir kitap “Dünya Güzeli Fıstık Çamı”. Ona inananlar bilirler ki er ya da geç mutluluk kapılarını çalacaktır. Hatta hep inanılageldiği gibi hayat her zaman iniş ve çıkışlarla dolu olmayabilir. Kimbilir belki de çoğunlukla Asuman’ın ki gibi hep daha güzele doğru gidecektir…

“Dünya Güzeli Fıstık Çamı” Gönül Yaşar’ın ilk romanı; bir çocuğun gözünden hayata, sevgiye, dostluğa ve güvene dair sıcak, sade ve anlamlı bir anlatı. Mutluluğu, yaşı kaç olursa olsun insanın kendisinin yaratacağına inanılarak kaleme alınmış. Sürekli topluma empoze edilmeye çalışılan ve hayatın gerçekliği diye sunulan o “hayat hep olumsuzluklarla doludur” anlayışını tersyüz etmeye niyetli bir kitap.

HER ŞEYE RAĞMEN ÇOCUKLARINIZA İNANIN, İNANIN Kİ ONLAR DA SİZE SEVGİYLE İNANIP GÜVENSİNLER

Beyhan Şerifoğlu
TB Yayıncılık - Editör

Dün Sanki Bin Yıllık Uzak Bir Zamandır

DÜN, SANKİ BİN YILLIK UZAK BİR ZAMANDIR…
SİNA KABAAĞAÇ - ANILAR

Klasik filolojiye yıllarını vermiş bir bilim ve düşün insanı. Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın oğlu. Osmanlı Devleti ve devamında Türkiye Cumhuriyeti’nin sanat ve politika alanında önde gelen ailelerinden Şakir Paşa Ailesi’nin bir ferdi. Harika çılgınların belki en mahzun en yalnız ama kuşkusuz en hayat dolu üyesi. Bir “Sürgün Hikayesi’nin” küçük tanığı. Terk edilmiş ama yılmamış, yıkılmamış gerçek bir cumhuriyet kadının, cumhuriyet anasının “evin erkeği” küçük oğlu. Akdeniz güneşinde olgunlaşmış bir antikçağ bilgesi ve hocaların hocası ünvanını hak etmiş gerçek bir entelektüel. Sina Kabaağaç bahsettiğimiz kişi; anılarında, babası Halikarnas Balıkçısı’nın geride bıraktığı yaşamları anlatarak bir döneme ışık tutuyor şimdi.

13 Nisan 1924’te Üsküdar’da (İstanbul) doğdu; annesi Hamdiye Vecihi, babası Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır. Babasının İtalyan Agnese ile olan ilk evliliğinden Mutarra (öldü); Hatice ile olan üçüncü evliliğinden İsmet Nooan, Aliye Önce, Suat Kabaağaç; annesinin S. Nuri Öz’le olan ikinci evliliğinden Güner Büyüklimanlı ve Kaya Öz adlı kardeşleri vardır. Kendisi iki kez evlenmiş, ilk evliliğinden Deniz adlı bir oğlu olmuştur. Babasının 1925’teki mahkûmiyeti sonucu Mordoğan’a –anılarında Bodrum adına hiç rastlanmaz- sürgün edilmesi sebebiyle on bir yaşına kadar kendisi de Mordoğan’da yaşamıştır. İlk ve orta eğitimini Heybeliada’da liseyi ise Haydarpaşa Lisesi’nde tamamlamıştır. İki yıl kadar tıp eğitimi gördükten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Klasik Filoloji Bölümü’nü (Latin Dili ve Edebiyatı) bitirmiş, 17 Eylül 1997’deki vefatına kadar okutman olarak aynı bölümde çalışmıştır.

Alp Ejder Kantoğlu
Genel Yayın Yönetmeni